


Prof. Dr. Burak Akesen – Ortopedi ve Travmatoloji -Omurga Cerrahisi
Omurga ve omurilik tümörleri, omurilik ve sinirler üzerinde hasar oluşturarak kalıcı felce yol açabilecekleri için son derece önemli ve tedavisinde ileri derecede özen gösterilmesi gereken hastalıklardır. Omurga ve omurilik tümörleri iyi ya da kötü huylu olabilirler. Tümör iyi huylu da olsa mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Tümörün iyi huylu olması, omuriliğe zarar vermeyeceği anlamına gelmez.
Bu sayfada Omurga tümörü nedir ve Omurilik tümörü nedir sorularının cevabını vererek, bu tümörlerin hangi dokulardan kaynaklandıklarını ve özelliklerini anlatacağım.
Omurga ve omurilik tümörleri nasıl teşhis edilir ve Omurga ve omurilik tümörlerinin belirtileri nelerdir sorularını da cevaplayarak hastalığın hangi belirtilerle teşhis aşamasına geldiğini ve nasıl teşhis edilebileceğini inceleyeceğiz.
Tedavi ile ilgili konulara da değinerek, Omurga ve omurilik tümörleri nasıl tedavi edilir?
Beynin devamı olan omurilik, omurga kanalı içerisinde bel bölgesine kadar iner. Omuriliğin çevresinde omurilik kılıfı adını verdiğimiz oldukça kalın bir zar bulunur. Bu zarın içinde omurilik ve beyin omurilik sıvısı bulunur.
Omurilik ve sinir dokusunun kendisinden ya da omuriliği çevreleyen omurilik kılıfından kaynaklanan iyi ve kötü huylu tümörler vardır.
Omurilik veya omurgayı kaplayan, herhangi bir dokudan kaynaklı, anormal yapıdaki lezyona omurga tümörü denir. Omurilik tümörü sinir sisteminde, kan damarlarında ve kemiklerde sorunlara neden olur. Omurilik tümörü tedavi edilmediği durumlarda, genellikle sinirde kalıcı hasara ve sakatlığa neden olur. Fakat erken teşhis edilmesi, başarılı bir tedavi ihtimalini arttırır. Omurga tümörü, primer ve sekonder tümör olmak üzere iki grupta incelenir. Primer omurga tümörü omurgadan kaynaklı ortaya çıkar, genel olarak iyi huyludur (benign) ve görülme sıklığı azdır. Omurgadan kaynaklı kötü huylu (malign) tümörler de bulunmakta olup, bunlar genellikle vücudun başka yerinden sıçrayarak omurgaya yayılır. Bu tümörler sekonder omurga tümörü grubunda yer alır. Metastaz yaparak omuriliğe sıçrayan bu tümör çeşidi, akciğer, prostat ve meme kanserlerinden büyük oranda etkilenerek yayılma eğilimi gösterir. Semptomlara omurilik ve sinir uçları üzerinde baskıya neden olur. Omurilik üzerindeki bu baskı ise çok ağır ağrı, uyuşma ve karıncalanma belirtileri gösterir. Hastalığın hızlı bir şekilde ilerlediğini, geç tanı ve tedavinin felç gibi ağır hastalıklarla sonuçlanacağı göz önünde bulundurularak, omurgada meydana gelen, sürekli ve geçmeyen ağrılarda bir hemen bir doktora başvurulmalıdır.
Omurga tümörü belirtileri arasında sırt, boyun, kol ve bacaklarda ağrı, kaslarda zayıflama ve uyuşma, halsizlik ve idrara çıkma sorunu bulunmakla birlikte belirtiler hastanın yaşına ve sağlık durumuna göre farklılık gösterir. Omurga tümörü belirtileri görülmeye başlandıktan sonra hızlı bir şekilde yayılır. Özellikle prostat veya böbreklerde ortaya çıkıp omurgaya yayılan metastatik omurga tümörleri hızlı bir şekilde yayılarak vücutta ilerler. Omurga tümörünün en belirgin belirtisi ağrıdır. Omurgadan gelen ağrı tümörün habercisi olabilir. Tümör sinir uçlarına baskı yaparak omurga stabilitesinde bozulmaya neden olabilir. Omurganın diziliminde meydana gelen bozulmalar ise duruş bozukluğu, kamburluk gibi ciddi bozuklukluları meydana getirebilir.
Omuriliğe baskı yapan tümör, kollarda ve bacaklarda uyuşma ve karıncalanma gibi semptomlar gösterebilir. Bu durum hastaların günlük işlevlerini yerine getirirken zorlanmalarına sebep olabilir. Ayaklarda hissizlik ve ayakta durmakta zorlama, yürüme güçlüğü, elleriyle bir şeyleri tutamama, herhangi bir düğmeye ve tuşlara basamama gibi sorunlara yol açabilir. Hastalık ilerledikçe bacaklarını hareket ettirememe ve felç olma ile sonuçlanabilir.
Bazı belirtiler aşağıdaki gibidir:
Omurilik tümörleri birçok farklı alanı etkiler. Bazı omurilik tümörleri aşağıdaki gibidir:
İyi huylu ve kötü huylu primer omurga tümörü için cerrahi müdahale ve ameliyat önerilse de, omurga da yayılan omurga metastazının sayısı, yerleşim yeri, hastada oluşturduğu şikayetlere göre cerrahi planlaması yapılmalıdır. Radyasyon tedavisi ve kemoterapi, ameliyat ile tümörün alınamadığı durumlarda ya da cerrahi sonrası tümörün tedavisinin parçası olarak uygulanan tedavi yöntemlerindendir.
Tümörü sağlıklı dokudan ayırt etmek için yüksek güce sahip mikroskoplar kullanılır. Bu sayede tümörün sağlıklı dokudan ayırt edilmesi kolaylaşmış olur. Bunun yanı sıra da ameliyat sırasında omurilikte tümörden kaynaklı oluşabilecek riskler kontrol edilir ve oluşabilecek hasarlar en aza indirilir. MRI, BT ya da biyopsi gibi çeşitli teşhis yöntemlerini uyguladıktan hemen sonra tedavi yöntemi uygulanmalı ve kalıcı hasarın önüne geçilmelidir.
Tümörün tamamı ya da bir kısmı alınır. Bazı durumlarda da ameliyat sırasında, tümörleri hem parçalamak hem de parçalanan tümör dokusunun ortamdan uzaklaştırılmasını sağlamak için çok yüksek frekanslı ses dalgaları kullanılabilir. Tümörün tamamının çıkarılması her zaman mümkün olmayabilir. Bu durumda kanserin türüne de bağlı olarak radyasyon ya da kemoterapi tedavisi uygulanabilir. Meningiomların, neurofibromların ve diğer bazı primer omurilik tümörlerinin tamamen çıkarılması mümkündür. Sınırları belliyse ve vücudun başka yerlerine yayılmadıysa, tümörün çıkarılması ve hastanın büyük oranda iyileşmesi büyük oranda gerçekleşir.
Omurga tedavisinde iyileşme, ameliyatın nasıl geçtiğine ve kişiden kişiye bağlı olarak değişir. Haftalar ya da aylar sürebilir. Ameliyat sonrası, geçici his kaybı, kanama ve sinir dokusunda hasar oluşması gibi çeşitli durumlar görülebilir. Fakat bu kalıcı hasarın oluşmasından daha küçük bir risk faktörüdür. Tedaviden sonra, kasları güçlendirmek ve tekrar düzgün çalışmalarına yardımcı olmak için fizik tedavi programı uygulanabilir.
Ameliyat kararı verilmişse, tümöre yapılacak cerrahi yaklaşım biçimi, tümörün omurga kanalı içindeki konumuna göre belirlenir. Omurganın arka kısmından yapılacak bir kesi ile tümöre arka kısımdan yaklaşım, omurilik kesesinin geniş ve rahat bir şekilde cerrahi alanın içinde olmasına ve sinir köklerinin detaylı olarak açığa çıkarılmasına izin verir. Bu yaklaşım, omurganın arka kısmındaki tümörler için veya omurilik kesesi içindeki tümörleri ortaya çıkarmak için yaygın olarak kullanılır. Tümöre arka kısımdan yaklaşarak omurganın birçok seviyesi açılabilir ve gerekirse tümör çıkartıldıktan sonra omurgayı sağlamlaştırmak için sabitleştirici protezler kullanılabilir.
Omurganın ön tarafından yapılan cerrahi yaklaşım, omurganın ön bölümünde bulunan tümörler için uygundur. Bu yaklaşım aynı zamanda omur gövdelerinin tümör nedeniyle çıkarılmasından kaynaklanan kusurların yeniden yapılandırılmasına da olanak tanır. Tümöre ön taraftan yaklaşım sadece birkaç seviyede bulunan omura sabitleyici cihazlarının yerleştirilmesine izin verir.
Omurganın hem ön hem de arka bölümlerine yayılan torasik (sırt) ve lomber (bel) bölgesi omurga ve omurilik tümörlerin tamamen çıkarılması zor olabilir. Bu kompleks lezyonları tedavi etmek için cerrahi olarak sıklıkla öncelikle arkadan yaklaşım ve ardından ayrı olarak ikinci aşamada önden yaklaşım kullanılabilir.
Cerrahi tedavinin sonucu büyük ölçüde hastanın yaşına ve genel sağlığına ve omurilik ile omurga tümörün iyi huylu veya kötü huylu olup olmadığına, tümörün birincil veya metastatik olup olmadığına bağlıdır.
Primer tümörlerde cerrahi hedef, tümörü tamamen çıkarmak ve malignitenin (habasetin) potansiyel tedavisine en uygun şekilde zemin hazırlamaktır. Bazı primer tümör tiplerinde (özellikle omurilik-intramedüller alanda ortaya çıkanlar) önemli derecede omurilik hasarı olmadan tam olarak çıkartılamazlar.
Metastatik tümörler söz konusu olduğunda cerrahi hedef, hastaya daha iyi bir yaşam kalitesi ve muhtemelen daha uzun yaşam beklentisi sağlamayı amaçlar, tedavi neredeyse her zaman şikayetleri hafifletmeye yöneliktir, kaslıcı bir iyileşmeyi çoğu zaman hedeflemez.
İyi huylu omurilik tümörleri genellikle sadece cerrahi olarak tedavi edilir, ek olarak kemoterapi ya da radyoterapiye ihtiyaç duymazlar.
Omurga ve omurilik tümörlerinin en çok korkulan ve tedavi yapılmazsa gelişebilecek en olumsuz sonucu omurilik felci gelişmesidir. Tümörünü bulunduğu bölgeye göre felç sadece belden aşağıda bulunan bölgeyi tutabileceği gibi, boyun bölgesinde yerleşen tümörler, boyundan aşağıda bulunan bölgeyi, kol ve bacakları tutabilir.
Kötü huylu omurga ve omurilik tümörlerinin tedavisinde halk arasında ışın tedavisi olarak bilinen radyoterapi kullanılabilir. Radyoterapi genellikle ameliyat sonrasında yapılır, bazı durumlarda ameliyat öncesinde uygulanabilir.
Omurga ve omurilik tümörü tedavisinde ilaç kullanımı hastanın var ise ağrı ve benzeri tedavilerinin giderimesi için gerekli olabilir.
Kötü huylu tümörlerde, ameliyat sonrasında kemoterapi ilaçları ile tedavi desteklenebilir.
Omurilik tümörlerinin bir kısmı ameliyat öncesi bulundukları noktada ya da omurilik kesesinin başka noktalarına göç ederek tekrarlayabilir.
İyi huylu omurilik tümörlerinde tekrar tümör oluşmasının başlıca nedeni tümörün genetik özelliği ya da ameliyat sırasında tümörün tam olarak çıkartılamamasıdır.
Kötü huylu omurilik tümörlerinde, yukarıdaki nedenlere ek olarak, kanser hücrelerinin doğalarında bulunan saldırgan yeniden üreme özelliği dikkate alınmalıdır.
“Hasta deneyimlerini ve geri bildirimlerini keşfedin! Siz de diğer hastalarımızın bize verdikleri gerçek ve samimi yorumları inceleyerek, omurga sağlığınızı bize emanet etmenin ne anlama geldiğini öğrenin. Hastalarımın memnuniyeti ve sağlığı benim için her zaman önceliktir.”
Her açıdan mükemmel bir doktor. Tedavi, operasyon sürecinde veya sonrasında asla kendinizi boşlukta hissetmiyorsunuz, sorularınızı sıkılmadan cevaplayan, her şeyi açıkça söyleyen sabırlı, işinin ehli biri. Kesinlikle öneririm.
Kızımın skolyoz olduğunu Burak Bey'in hastası olan kızımın arkadaşının sayesinde fark ettik ve onun tavsiyesiyle Burak Bey'e gittik. Son derece anlayışlı ve evladımızı en az bizim kadar düşünen bir doktor. Aradığımızda ulaştık, ne zaman yüz yüze görüşmek istesek görüştük. 5 Haziran'da gerçekleşti ameliyatımız, gayet memnun kaldık süreçten. Kontrollerimiz devam ediyor, iki hafta sonra görüşeceğiz zaten. Gerçekten bu hastalıktan muzdarip herkese tavsiye ederiz.